* 13. Yönetmeliğin 13. maddesinin son fıkrasının kaldırılmasının olumsuz sonuçları
Kanun ve bu Yönetmelik kapsamı dışında, her ne ad altında olursa olsun can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla denetim, gözetim ve kontrol hizmeti verilemez.
* Hukuki düzenlemelerdeki yanlışlar, eksik ve aksaklıklar, 5188 Sayılı yasanın meriyetteki diğer kanun maddeleri ile uyumsuzlukları,
* Mevcut durum ile yasal mevzuatın tam olarak örtüşmemesi,
*5188 sayılı yasanın maliyetleri artırıcı etkileri.
* İdaredeki kaynak yetersizlikleri, organizasyon ve iç hizmet eğitimi noksanlığı, kanunun ruhuna uygun olarak hizmet politikalarının belirlenmemiş oluşu, kararsızlık, bürokratik işlemlerin gereğinden fazla uzun sürmesinin sonucunda yaşanan zaman kaybı,
* Milli Eğitim Bakanlığının 5188 sayılı kanunun dışında kalmasının yarattığı olumsuzluklar. KDV Problemi.
* Eğitim ders materyallerindeki belirsizlik. dokümanlardaki yetersizlik
* Sınav tarihleri ve soru bankasındaki belirsizlik,
* Küçük illerde ve yerleşim merkezlerinde Özel Güvenlik Eğitim Kurumu açmanın maliyetini karşılamaması nedeniyle ihtiyaç duyan görevlilerin büyük merkezlere taşınma problemleri
* Yerinde eğitim" imkanına yönetmelikte yer verilmiş olunmasına rağmen,uygulanmasının olmayışı
* Eğitim Kurumlarının İş Potansiyelinin Artırılması İle İlgili Çalışmaların Yapılması ( Silah ve Av Ruhsatı almak isteyenlerin eğitimden geçirilmeleri, Personelin Yıllık Silah Atış Eğitimi Almaları - İşyerlerinde Sabotajlara Karşı Koruma Yönetmeliğine Göre Oluşturulan Ekiplere İlkyardım,Yangın Güvenliği ve Kurtarma Eğitimlerinin verilmesi vb.
* Sektörün kendi iç denetiminin olmayışı topluma ve kurumlara karşı rüştünü ispat yükümlülüğü,
* Kanunun uygulanması ile içtihatların ve meslek etik kurallarının belirlenmemiş oluşu,
* Sektörde Faaliyette bulunan bir kısım şirket yetkililerinin mevzuat bilgilerindeki eksikler, hiçbir ahlak ve hukuk kuralına uymayan ben merkezli ve kar odaklı hizmet politikaları,
* Fiyat ahenginin sağlanması sorunu,
* Kurum, kuruluşlar ile Şirketler arasındaki koordine eksikliği,
* Yasanın yeni çıkmış olması nedeniyle uygulama esaslarının henüz netleşmemesi.
* Personelin büyük bir kısmının yapabileceği başka bir iş olmaması nedeniyle Özel Güvenlik Görevlisi olmak istemesi ve daha yüksek ücretli yada daha kolay bir iş bulduğunda ayrılmak istemesi nedeniyle yaşanan olumsuzluklar,
* Bu hizmet kolunda görev alan personelin önemli bir kısmının 20-25 yaş arasındaki aile sorumluluğu olmayan, kişiliği henüz netleşmemiş, geleceği ve meslek seçimi ile ilgili kararlarını sıklıkla değiştiren kişilerin oluşturmasının olumsuz sonuçları,
* Ülkemizin ihtiyacı olan sayıda Özel Güvenlik Görevlisinin 01 Ocak 2006 tarihine kadar yetiştirilememesinin Hukuki, İdari, Sosyal, Ekonomik, hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyeti yönünden olumsuz sonuçları
* Kurum yada kuruluşların sektörü tanımaması,
* Bakanlıklar ve Ticaret Odaları nezdinde temsil edilememesi.
Acil çözüm bekleyen sorunların ana başlıklarını oluşturuyor.
Bir araya Gelip Sorunlarımıza Sahip Çıkmak zorunda olduğumuzu biliyoruz.
Yabancı oyuncularında yer alacağı Özel Güvenlik Sektörü Süper Liginde kalmayı sürdürebilmek için yeni dönemde
* Birlikte hareket etmek,
* Mesleğin Etik kurallarını belirleyip uygulamaya geçmek,
* Takım oyunu oynamak,
ve
* Yeterli Sayıda üye ile Özel Güvenlik
Meslek Odasının Oluşturulmasını hedef olarak
Saygıdeğer meslektaşlarım
Biraz önce ana başlıklar halinde saydığımız, problemlerden en önemlisi olarak;
Yeterli sayıda Özel Güvenlik Görevlisi yetiştirilip Sertifika ve Çalışma izin belgeleri idare tarafından verilemediği halde yasanın 19 ve 20. maddelerinin 01 Ocak 2006 tarihinde uygulanmasının yada uygulanmamasının sonuçları konusundaki değerlendirmelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum
EYLÜL 2005 TARİHİ İTİBARI İLE
5188 SAYILI ÖZEL GÜVENLİK HİZMETLERİNE DAİR YASANIN
UYGULAMASI İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI
DURUM:
1- Kesin olmamakla birlikte Ülke Genelinde şu an itibarı ile yaklaşık 150 bin kişinin Özel Güvenlik hizmetlerinde Özel Güvenlik Görevlisi olarak çalıştığı değerlendirilmektedir.
2- Bu 150 bin kişiden yaklaşık 50 bin görevli daha önceden yürürlükte bulunan 2495 sayılı Yasa kapsamında görev yaptıklarından Özel Güvenlik Temel Eğitimini almış sayılmaktadırlar.
3- Şu ana kadar; 26 Ocak/ 14 Mayıs/ 15 Temmuz 2005 tarihlerinde İçişleri Bakanlığınca toplam üç defa yapılan merkezi sınavda yaklaşık 49 bin özel güvenlik görevlisi adayı başarılı olarak Özel Güvenlik Görevlisi olmaya hak kazanmış ancak bunlardan büyük bir kısmının henüz güvenlik soruşturmaları tamamlanamadığından, tanıtma kartlarını alamamışlardır.
4- 12 Kasım 2005 tarihinde bir sınav daha yapılacağı öğrenilmiştir. Bu sınava da yaklaşık 20-25 bin kişinin katılacağı öngörülmektedir.
5- Özel Güvenlik Sektöründe önümüzdeki yıl % 15 lik bir büyüme olacağı varsayımı ile Özel Güvenlik Görevlisi olarak sektörde çalışan sayısının en iyimser rakamla 170 bin olacağı değerlendirilmektedir.
6- Ekim Ayında yapılacak olan son sınavda başarılı olacak Özel Güvenlik Görevlisi sayısının 20 bin olacağını kabul etmemiz halinde sektörde 50 bin kişilik bir açığın çıkacağı görülmektedir
Toplam GüvenlikGörevlisiSayısı 150 000
2006 Yılında %15'lik Bir büyüme olması halinde 150 000 + 22 500 = 172 500
Üç sınavda başarılı olanların sayısı 49 000
Son sınavda başarılı olabilecek muhtemel sayı 20 000
2495 Sayılı Yasa kapsamındakilerin yaklaşık sayısı 50 000
Eğitim Almış sayılanlar ve Eğitim Almış Olanların toplam sayısı:
49 000 + 20 000 + 50 000 = 119 000
Ülkenin Özel Güvenlik Görevlisi İhtiyacı 172 500
2006 Yılı İtibarı ile Özel Güvenlik Görevlisi açığı : 172 500 - 119 000= 53 500
7- Yukarıda belirtilen rakamlardan da anlaşılacağı üzere arz-talep dengesi bozulmuştur.
Yetişmiş İş gücünün ihtiyacı karşılamaması nedeniyle
Ocak 2005 tarihi itibarı ile Yasanın cezai yaptırımlarının uygulanması halinde nelerle karşılaşacağız?
1-Hizmet kalitesinin arzu edilen seviyede olabilmesi için işverenin personel seçimi yapabilme serbestisinin olması gerekir. Oysa bu durumda yeterli sayıda iş gücü olmadığından personel işvereni seçecektir.
2- Yetişmiş personel bulma konusu şirketlerin en önemli faaliyet alanı olacak bu durum maliyetleri muhtemelen % 30-40 artıracaktır.
3-Herhangi bir şirkette Güvenlik elemanı olarak görev yapmakta olan personelin bilerek yada bilmeyerek yaptığı kusurlu davranış sonrasında işveren yeni bir personel bulma sıkıntısı çektiğinden daha müsamahalı hareket edecek bu durum özellikle ara kademedeki idareci personelin işini güçleştirecek, disiplini bozacak, hizmet kalitesini dolayısı ile de müşteri memnuniyetini olumsuz yönde etkileyecektir.
4-Özel güvenlik şirketleri Yeni bir güvenlik işi aldıklarında çalıştıracak yeteri sayıda yetişmiş sertifikalı ve çalışma izin belgeli personel bulamayacağı için ya yeni iş kabul etmeyecek yada daha iyi imkanlar vermek suretiyle başka bir şirketten personel transfer etmeye çalışacaktır. Bu durum her ne kadar personelin lehine gibi gözükse de şirketler arası ilişkide etik bir davranış olarak görülmemektedir. Ayrıca bu durum sektörün daralmasına da sebep olacaktır.
5-Maliyetlerin artması, arzu edilen hizmet kalitesinin ve müşteri memnuniyetinin düşmesi, cezai yaptırımların ağırlığı nedeniyle konutlar ve konut sitelerinden başlayarak bazı fabrikalar ve iş yerleri kanunun kapsamı dışına çıkma eğilimi içerisine girecek, bu durum istihdamı olumsuz yönde etkileyecektir. Öte yandan Yönetmeliğin 13. maddesinin son fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olmasını fırsat bilerek buradan boşalan yerleri yine aynı işi yetkisiz olarak yapan şirketler dolduracaktır.
6-5188 Sayılı yasa kapsamına giren şirketler önemli bir miktarda harç yatırdıkları, faaliyet izin belgesi aldıkları, yasalara uygun hareket ederek özel güvenlik işlerine talip oldukları halde sebebi kendisinden kaynaklanan yada kaynaklanmayan bir sebeple cezai yaptırımın muhatabı olabilecek oysa bu yasa kapsamında hareket etmeyen denetim ve gözetim gibi isimlerle faaliyet gösteren şirketler hiçbir şekilde denetlenmeyecek cezai bir yaptırımın muhatabı olmayacaktır. Bu durum insanların otoriteye karşı ve adalete karşı güven duygusun menfi yönde etkileyecektir.
7-Denetimden sorumlu kamu görevlileri ile Şirket yetkilileri karşı karşıya gelecekler, bu anlaşmazlığın yaşandığı kaos ortamında özel güvenlik sektörü ve ilgili kurumlar tartışılır hale gelerek yıpranacak şaibeli durumlar ortaya çıkabilecektir.
8- İlgili mevzuat gereği bir Özel Güvenlik Görevlisi adayının Eğitim gördükten sonra üç defa sınava girme hakkı vardır. Bu durumda Eğitim görmüş ve bu sektörde halen çalışmakta olan Güvenlik Görevlisi adayları yeteri sayıda sınav açılmadığı için 3 sınav hakkını kullanamamıştır. Yasanın cezai müeyyidesinin 01 ocak 2006 tarihinde uygulanması halinde 2. yada 3. sınav hakkı olan ancak idarenin yeteri kadar sınav açmaması nedeniyle mağdur olan özel güvenlik görevlileri işlerinden çıkartılacaktır. Özellikle bankalarda görevli personellerde bu konuda ciddi problemlerin olduğu gözlemlenmektedir.
9- 26 Ocak tarihinde yapılan sınavda sorulan sorular açıklanmış, ancak sorularda ciddi hatalar yapıldığı görülmüştür. 14 Mayıs ve 15 temmuz 2005 tarihlerinde yapılan sınavda sorulan sorular ve cevapları henüz açıklanmamıştır. Bazı Soruların birden fazla cevabının olduğu öğrenilmiştir. Bu dönem içerisinde Ders kitaplarında yeknesaklık sağlanamamış soru bankası oluşturulamamıştır. Sektörde daimi olmayı hedefleyen şirketleri bu belirsizlik bekle gör politikasını izlemeye sevk etmekte bu durum sağlıklı büyümeyi engellemektedir.
10-Özel Güvenlik İzin Belgeleri ile ilgili işlemler Polis sorumluluk bölgesinde Emniyet Müdürlüğü üzerinden, Jandarma sorumluluk Bölgesinde İl Jandarma Komutanlığı üzerinden yürütüleceği açıklanmıştır. İllerde yaptığımız görüşmelerde Şirket merkezi Jandarma sorumluluk bölgesinde, güvenlik hizmetini verdiği yerlerin bir kısmı Polis sorumluluk bölgesinde olan yada bunun tersi olan şirket yetkilileri bu durumdan haklı olarak kaygı duymaktadırlar. Hatta bu konunun uygulayıcısı olan birimlerde görev yapan personel dahi bu uygulamanın pratikte birçok problem çıkartacağını ifade etmektedir.
11-Yasa Genel kolluk kuvvetlerinde 5 yıl çalıştıktan sonra ayrılanların ayrıldıkları tarihten itibaren 5 yıl süre ile özel güvenlik temel eğitimi almasına lüzum görmemektedir. Uzun seneler ülkemizin güvenliğini sağlamak için görev verilen, profesyonel olarak askerlik yapan ortaokul mezunu uzman çavuş bir vatan evladı güvenlik görevlisi olmaya talip olursa biz ona sen git devletin sana verdiği taşıma ruhsatlı silahını evinde bırak sonra gel silahsız güvenlik görevlisi olabilirsin mi diyeceğiz. Yada görevli olduğun sırada ruhsatlı silahını taşıyamazsın mı diyeceğiz. Böyle bir durumla karşılaşan denetlemekle görevli personel hangi mevzuatı tatbik edecektir?
12-Özel güvenlik şirketlerinin bürokratik işlemlerinin yürütüldüğü özel güvenlik şube ve bürolarında ülke çapında yüzlerce personel çalıştırılmak zorunda kalınmıştır. Bu durum bana göre 5188 sayılı yasanın ruhuna aykırıdır. Yasadaki en esaslı amaç yüksek miktardaki maliyetlerle uzun sürelerde yetiştirilebilen kolluk personelinin büro ve koruma hizmetlerinden çekilerek genel asayişin sağlanması ile ilgili hizmetlerde çalıştırılabilmesine imkan vermektir. Emniyet birimlerine gittiğimizde kağıtların içerisinde boğulmuş meslektaşlarımızı görüyoruz.
Yasa yürürlüğe girdiğinde mevcut evrak işini yetiştiremeyen birimlerin işi mevcut işinin en az bir katı daha artacak
Bu personel bu güne kadar sadece evrak işini yaparken artık denetlemeye çıkacak, kusurunu gördüğü şirketlerle ilgili tutanaklar tanzim edecek ve hukuki süreç başlatılacak bu durum genel kolluğa ilave bir iş olacaktır..
13-Acaba 26 Mart 2005 tarihinden bu yana geçen zaman daha ekonomik kullanılamaz mıydı, Örneği Yönetmelikte belirtilmiş olan Özel güvenlik Eğitim Sertifikasının şeklinin, renginin, çerçevesinin ne şekilde olması gerektiği konusuna ayrılan zaman kadar; tahkikatların zamanında yapılmasına, müfredatın, sınav sorularının daha profesyonelce hazırlanmasına, sonuçlarının süratle açıklanmasına, personelin sertifikalarının, çalışma izin belgelerinin çıkartılmasına ayrılsaydı daha iyi olmazmıydı.
14-Şirketlerin kendi hataları sonucunda cezalandırılmalarında herhangi bir problem olmayacaktır. Ancak İdarenin eksikleri yada hatası neticesinde yada mevzuattaki eksiklikler yada değişik yorumlar neticesinde şirketlerin zarar görmesi halinde bu hem haksızlık olacak, bu durumdan şirketin birçok personeli etkilenecek hem de adli makamların gereksiz yere işgal edilmesi sonucunu doğuracaktır.

Öte yandan yasanın 19 ve 20. maddelerinin yürürlük süresinin ileriki bir tarihe ertelenmesi halinde ne tür olumsuzluklar yaşayacağız?
1- Bu yasaya duyulan güven her geçen gün azalacak, bu güne kadar olan yanlış uygulamalar bir süre daha devam edecek, bazı kişiler haksız kazanç temin etmeye devam edecek.
2-Ceza tatbik edilmediği için yasanın tam olarak uygulamaya girmesi daha uzun bir süre alacaktır.
3-Yasalara uyan bugüne kadar kısıtlı imkanları ile getirilen tüm zorunlulukları yerine getiren, personelinin tamamını eğitimden geçirip te yasanın uygulanacağı günü bekleyen şirketler haksızlığa uğrayacaklar.
Mesleki tecrübelerimi ve yaptığım görüşmelerdeki edindiğim bilgilerimi harmanlayarak olabildiğince tarafsız bazı tespitler yapmaya çalıştım. Bu çalışmaya katkıda bulunmak isteyenler olur ise önerilerinize açık olduğumu ifade etmek isterim.
Sabırla beni dinlediğiniz için teşekkür ediyor Güsod ve Özgüder'in Sayın başkanlarını tekrar kutluyor yeni yapılanmanın ülkemize ve sektöre hayırlı olmasını diliyorum.
|